- within Environment topic(s)
- in United States
- within Environment, Antitrust/Competition Law and Corporate/Commercial Law topic(s)
I. GİRİŞ
9 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan İklim Kanunu (“Kanun”) ile ülkemizin yeşil büyüme vizyonu ve net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda iklim değişikliğiyle mücadele etmesi amaçlanmaktadır.
Kanun, kamu ve özel sektör ayrımı gözetmeksizin tüm paydaşlara önemli yükümlülükler getirerek; karbon piyasaları, sera gazı azaltımı, iklim uyumu, planlama araçları ve idari yaptırımlar gibi pek çok alanda kapsamlı düzenlemeler içermektedir.
Kanunla birlikte:
- İklim Değişikliği Başkanlığı (“Başkanlık”), iklim politikalarının uygulanmasında ana koordinatör olarak yetkilendirilmiş,
- Kamu kurumları ve özel sektör, Başkanlıkça hazırlanacak Ulusal Katkı Beyanı1 ve net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda belirlenen görevleri yerine getirmekle yükümlü kılınmıştır.
Kanun, iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik olarak; (i) temel ilkeleri, (ii) sera gazı emisyonlarının azaltımı ve iklim değişikliğine uyum faaliyetlerini destekleyecek planlama, uygulama ve finansman araçlarını, (iii) ilgili kurum ve kuruluşların yetki ve sorumluluklarını ve (iv) emisyon ticaret sistemine dair usul ve esasları kapsamlı şekilde düzenlemektedir.
Bu bilgi notu, ilgili mevzuat kapsamında şirketinizin karşı karşıya olduğu yükümlülükler, riskler ve hazırlık süreçleri hakkında genel bir bakış sağlamayı amaçlamaktadır.
II. İNCELEME
1. Sera Gazı Emisyonlarının Azaltımı ve Uyum Faaliyetleri
Kanun'da yer alan “adil geçiş” ilkesi, iklim değişikliğiyle mücadele sürecinde kadınlar, çocuklar, yaşlılar, engelliler ve kırsal nüfus gibi kırılgan grupların öncelikli olarak gözetilmesini, istihdam etkilerinin yönetilmesini ve bu dönüşümün sosyal olarak da sürdürülebilir olmasını hedeflemektedir. Şirketlerin bu kapsamda, kurumsal sosyal sorumluluk politikaları, sürdürülebilirlik raporlaması ve insan kaynağı planlamalarında “adil geçiş” yaklaşımına yer vermeleri önerilmektedir.
Yapılan düzenleme ile kamu kurum ve kuruluşlarına sera gazı emisyonlarının azaltım faaliyetleri kapsamında sektörel bazda politikaların uygulanması ve hedeflere ulaşılması amacıyla ortaya çıkan ihtiyaçlar doğrultusunda düzenleme yapma ve izleme yükümlülüğü getirilmiştir.
Kurum ve kuruluşlar; net sıfır emisyon hedefi ve döngüsel ekonomi yaklaşımı ile uyumlu olacak şekilde, Ulusal Katkı Beyanında yer alan sektörlerde uygulanmak üzere;
- Enerji, su ve ham madde verimliliği,
- Kirliliğin kaynağında önlenmesi,
- Yenilenebilir enerji kullanımının artırılması,
- Ürünlerin, işletmelerin, kurum ve kuruluşların karbon ayak izinin azaltılması,
- Alternatif temiz veya düşük karbonlu yakıtların ve ham maddelerin kullanımı,
- Elektrifikasyonun yaygınlaştırılması, temiz teknolojilerin geliştirilmesi ve kullanımının artırılması
Gibi azaltım önlemlerinin alınması, bu önlemelerin uygulanması ile sıfır atık sisteminin kurulması, uygulanması ve izlenmesiyle yükümlü kılınmıştır.
Buna ek olarak aynı zamanda iklim değişikliğine uyum faaliyetleri kapsamında ve Ulusal Katkı Beyanı doğrultusunda, iklim değişikliğiyle ilişkili mevcut ve olası zararların önlenmesi, risklerin en az seviyeye indirilmesi veya fırsatlardan yararlanmaya yönelik uyum faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi hükme bağlanmıştır.
Kurum ve kuruluşlar, ilerleyen dönemde Kanun'da belirtilen hedeflerin gerçekleştirilmesi kapsamında çıkarılacak ikincil düzenlemeler ile ilave yükümlülüklerle karşı karşıya kalabilecektir. Bu nedenle şirketlerin iklim stratejilerini, yalnızca mevcut yükümlülükler değil, gelecekte yürürlüğe girecek uygulamalara da uyum sağlayacak şekilde geliştirmesi önem arz etmektedir.
2. Planlama ve Uygulama Araçları
- Ulusal iklim strateji ve eylem planları, Başkanlık koordinasyonunda hazırlanacaktır.
- Her ilde, İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu kurularak yerel planlama süreci başlatılacaktır.
- Türkiye Yeşil Taksonomisi oluşturularak çevreci yatırımlara yön verilecektir.
- Gümrük bölgesine yönelik Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) kurulabilecektir.
Türkiye Yeşil Taksonomisi'nin oluşturulmasıyla birlikte sürdürülebilirlik kriterlerine uygun yatırımların finansmana erişimi kolaylaşacak, çevresel etkileri yüksek projeler ise finansal kaynaklardan dışlanabilecektir. Ayrıca, Avrupa Birliği'nin SKDM (Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması) gibi düzenlemelerine uyum sağlamak açısından, Türkiye'deki üreticilerin karbon yönetimi ve raporlama altyapılarını güçlendirmeleri stratejik bir gereklilik hâline gelmiştir.
3. Emisyon Ticaret Sisteminin Kurulması ve Tahsisatlar
Türkiye'de ilk kez, sera gazı emisyonlarının piyasa temelli bir sistemle sınırlandırılmasına yönelik Emisyon Ticaret Sistemi (“ETS”) kurulmuştur. ETS kapsamında, belirli sektörlerde faaliyet gösteren işletmelere bir takvim yılı için sera gazı emisyon hakkı (“tahsisat”) tanımlanacak ve bu haklar işlem görebilir nitelikte olacaktır.
Tahsisat, bir ton karbondioksit eşdeğerinde sera gazı salım hakkını ifade etmekte olup; misli niteliktedir, devredilebilir, kaydi ortamda ihraç edilir ve yalnızca işlem kayıt sisteminde transfer edilebilir. Tahsisatlar Devlet İhale Kanunu'na tabi değildir, haczedilemez ve teminat olarak gösterilemez.
ETS kapsamında, piyasa işleticisi olarak Enerji Piyasaları İşletme A.Ş. (EPİAŞ) görev yapacaktır. EPİAŞ; tahsisat işlemleri, piyasa faaliyetlerinin düzenlenmesi ve denetlenmesi gibi işlevleri yürütürken, merkezi uzlaştırma kuruluşu olarak da işlem sonrası mali mutabakatı sağlayacaktır. Tahsisatların kaydı ve transferi bu sistem üzerinden yürütülecektir.
Şirketler, ETS kapsamında faaliyet gösterebilmeleri için İklim Değişikliği Başkanlığı'ndan emisyon izni almakla yükümlüdür. Bu izin, yalnızca sisteme giriş açısından değil, ileride yapılacak tahsisat teslimleri açısından da ön koşuldur. Başkanlık, sistemin kuruluşundan işleyişine kadar tüm aşamaları düzenlemekte ve denetlemektedir. Ayrıca, şirketlerin her yıl ürettikleri sera gazı emisyon miktarı kadar tahsisatı sisteme teslim etmeleri zorunludur.
Teslim yükümlülüğünü yerine getirmeyen işletmeler, takip eden yılın tahsisatlarını teslim ederken eksik kalan miktar kadar tahsisatı da ayrıca teslim etmekle yükümlüdür. Faaliyetin sona ermesi, tasfiye, iflas ya da konkordato durumu dahi bu yükümlülüğü ortadan kaldırmaz.
ETS sisteminin etkin çalışması için esneklik mekanizmaları (bankalama, ödünç alma, denkleştirme vb.) ve piyasa istikrarını sağlayacak araçlar geliştirilecektir.
ETS kapsamındaki işletmelerin, tahsisat yükümlülüklerini karşılayabilmeleri amacıyla ulusal karbon kredilendirme ve denkleştirme sistemi kurulacak, sistemin esasları Başkanlık tarafından belirlenecektir. Ayrıca ETS sistemine entegre edilecek gönüllü karbon piyasası sayesinde, ETS kapsamı dışında kalan işletmeler de karbon kredisi satın alarak kendi emisyonlarını dengeleyebilecek ve sisteme gönüllü olarak katılabilecektir.
4. Gelirler ve Desteklerin Kullanımı
Kanun kapsamında sera gazı emisyon izni alınması ve idari yaptırımlar yoluyla elde edilen gelirlerin belirli oranları, genel bütçeye özel gelir olarak kaydedilecektir. Bu gelirler; yeşil dönüşümün finansmanı, iklim dostu yatırımların desteklenmesi, sektörel teknolojik dönüşüm, araştırma-geliştirme faaliyetleri ve temiz üretim uygulamaları gibi stratejik alanlarda kullanılacaktır.
Bu çerçevede, özel sektörün iklim hedeflerine uyum sağlayacak projeler geliştirmesi, bu destek mekanizmalarından yararlanabilmesi açısından önem taşımaktadır.
5. Cezai Hükümler
Yapılan düzenleme ile yasaklanan fiilleri gerçekleştirenlerin fiilin türüne ve ağırlığına göre çeşitli idari para cezaları ile karşı karşıya kalacağı, bazı hallerde faaliyet kısıtlama yoluna gidileceği hükme bağlanmıştır.
Özellikle ETS yükümlülüklerini ihlal edenlere karşı münferit bazı uygulamalar öngörülmüştür. Bu uygulamalar çerçevesinde;
- Mevzuat kapsamında doğrulanmış sera gazı emisyon raporunun zamanında sunulmaması durumunda, işlem kayıt sistemindeki hesaplarda yer alan tahsisatlar üzerinden teslim yükümlülüğünün ifası dışında işlem yapılmasının engelleneceği, doğrulanmış sera gazı emisyon raporunun sunulmasıyla birlikte hesaplardaki engelin kaldırılacağı, raporun sunulması ile hesaplardaki engelin kaldırılması, idari para cezasının uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği,
- ETS kapsamına dahil olan işletmelerden sera gazı emisyon izni almadan faaliyet gösteren veya süresi biten veya iptal edilen sera gazı emisyon izni ile faaliyetlerine devam edenlerden belirli oranlar cihetinde idari para cezası uygulanacağı,
- ETS'ye ilişkin süresi içerisinde yükümlü olunan miktarda tahsisat tesliminde bulunmayanlara teslim edilmeyen her bir tahsisat için doğrulanmış sera gazı emisyon raporunun ait olduğu yılın son 3 ayına ait birincil piyasa ağırlıklı ortalama tahsisat fiyatı ile son 3 ayına ait ikincil piyasa ağırlıklı ortalama tahsisat fiyatının yüksek olanının 2 katı karşılığına denk gelecek şekilde idari para cezası uygulanacağı,
- ETS kapsamındaki tahsisatlarını teslim etme yükümlülüklerini her yıl için en az %80 kadarını süresi içerisinde 3 yıl üst üste yerine getirmeyen işletmelerin sera gazı emisyon izninin iptal edileceği ve yeni sera gazı emisyon izninin 3 aydan 6 aya kadar verilmeyeceği hükme bağlanmıştır.
Denetim yetkisi, İklim Değişikliği Başkanlığı'na aittir. Gerektiğinde denetim faaliyetleri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı (“Bakanlık”) taşra teşkilatı aracılığıyla yürütülebilir. Başkanlık ayrıca idari yaptırım kararlarını verme ve tebliğ etme yetkisine de sahiptir.
Özellikle ETS yükümlülüklerinin ihlali hâlinde şirketler yalnızca para cezası ile değil, üretim/operasyon kısıtlaması gibi doğrudan iş sürekliliğini etkileyecek yaptırımlarla karşılaşabilecektir.
Kanun, bazı aykırılıklar için öncelikle düzeltme süresi tanınmasını öngörmektedir. Bu kapsamda, yönetmeliklere aykırı davrananlara Bakanlık tarafından bir defaya mahsus olmak üzere ve bir yılı geçmemek kaydıyla süre verilebilecektir. Verilen süre sonunda aykırılığın giderilmemesi hâlinde faaliyet geçici olarak durdurulabilecektir. Ancak bu düzenleme, idari para cezası uygulanmasına engel teşkil etmemektedir.
6. Geçici Düzenlemeler
Kanun kapsamında getirilen geçici düzenleme ile ETS tamamen uygulanmaya başlamadan önce pilot dönem uygulaması getirilmiştir. Pilot uygulama döneminde, Kanunda belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi sebebiyle tesis edilen idari para cezaları %80 oranında indirilmek suretiyle uygulanacağı belirtilmektedir.
Ayrıca Kanunun yürürlüğe girdiği 09.07.2025 tarihinden itibaren 3 yıl içerisinde ETS kapsamı dâhilinde yer alacak işletmelerin sera gazı emisyon izni alması zorunlu kılınmıştır. Üç yıllık süre içerisinde işletmelerin; ETS kapsamında faaliyetlerine devam edebilmeleri için, bir kereye mahsus olmak üzere sera gazı emisyon izinlerinin olduğu kabul edilecektir. Gerekli görüldüğü takdirde yetkili mercii tarafından bu süre, bitim tarihlerinden itibaren iki yıla kadar uzatılabilecektir.
Pilot uygulama süresince ETS kapsamında tahsisatların alım-satımı yapılamayacak, yalnızca sistem test edilecektir.
Kanun, yalnızca özel sektörü değil kamu kurumlarını da kapsamaktadır. Bu kapsamda, tüm kamu kurum ve kuruluşlarının iklim değişikliği strateji ve eylem planlarını 31 Aralık 2027 tarihine kadar güncellemeleri ve yerel iklim eylem planlarını bu süre zarfında hazırlamaları zorunlu kılınmıştır.
III. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
7552 sayılı Kanun ile uzun süredir hazırlık aşamasında bulunan yeşil büyüme ve net sıfır emisyon hedefine ulaşma çabaları yasal çerçeveye kavuşmuştur. Özellikle ETS kapsamındaki işletmelerin, geçici düzenlemeler çerçevesinde belirlenen süreler içinde emisyon izinlerini alarak yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmesi büyük önem taşımaktadır. Bu kapsamda şirketlerin, emisyon izin süreçlerini planlaması, kurum içi uyum ve izleme mekanizmalarını kurması, ETS kapsamına girip girmediğini analiz ettirmesi önem arz etmektedir.
Kanun kapsamında getirilen yeni yükümlülüklere uyulmaması durumunda ciddi idari para cezaları ve faaliyet kısıtlamalarıyla karşılaşılabileceği unutulmamalıdır.
Özellikle, Kanun'un 14. maddesi uyarınca;
- Sera gazı emisyon izni almadan faaliyete devam eden veya izni iptal edilen işletmelere 50.000.000 TL'ye kadar idari para cezası uygulanabilecektir.
- Emisyon izni almayan veya izin süresi sona eren işletmelere 100.000.000 TL'ye kadar idari para cezası verilebilecektir.
- Emisyon ticaret sistemindeki yükümlülüklerini (örneğin, tahsisat teslimi) yerine getirmeyenlere, yerine getirilmeyen her bir ton karbondioksit eşdeğeri sera gazı için 10.000 TL idari para cezası uygulanacaktır.
- Ayrıca, Kanunda belirtilen diğer usul ve esaslara aykırı hareket edenlere de ilgili hükümlere göre idari para cezaları ve faaliyet kısıtlamaları uygulanabilecektir.
Bu Kanun, yalnızca çevre politikalarının değil; aynı zamanda finansal sistemlerin, üretim yapılarının ve istihdam dinamiklerinin yeniden şekillendiği yeni bir iklim ekonomisi döneminin başlangıcını temsil etmektedir.
Şirketlerin yalnızca mevcut yükümlülükleri yerine getirmesi yeterli olmayıp, ilerleyen süreçte yayımlanacak ikincil düzenlemelere ve sektörel eylem planlarına karşı da proaktif bir uyum stratejisi benimsemeleri gerekmektedir.
Footnote
1. Başkanlık koordinasyonunda ilgili kurum ve kuruluşların iş birliğiyle uluslararası anlaşmalar ve standartlar gözetilerek sera gazı emisyonlarının azaltımı ve iklim değişikliğine uyum hedefleri ile taahhütlerini içerecek şekilde dönemsel olarak hazırlanan ve Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Sekretaryasına sunulan belge.
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.