- within Energy and Natural Resources and Employment and HR topic(s)
23 Ekim 2024 tarihinde YeniAvrupa Birliği Ürün Sorumluluğu Direktifi ("Yeni Direktif") (2024/2853) kabul edilerek 1985 yılında kabul edilen 85/374/EEC sayılı Direktif'in yerini almıştır. Yeni Direktif ile dijital çağa uygunluk, tüketici haklarının korunması gibi hususlarda değişiklikler ve bu hususlara eklemeler yapılmıştır. 9 Aralık 2026 tarihine kadar Avrupa Birliği'ne üye devletler tarafından Yeni Direktif yürürlüğe konmalıdır. Yeni Direktif, 9 Aralık 2026 tarihinden itibaren piyasaya arz edilen ürünler için uygulanacak olup bu tarihten önceki ürünler için ise 1985 yılında çıkarılan 85/374/EEC sayılı Direktif geçerliliğini koruyacaktır.
Yeni Direktif ile, kusurlu ürün sorumluluğu sebebiyle doğabilecek sorunlar ve bu sorunların çözümlenmesi bakımından gelişen teknolojiye ayak uydurulması amaçlanmıştır. Ayrıca ürün sorumluluğu kurallarının modernize edilmesinin yanı sıra getirilen bir diğer önemli düzenleme de hak kaybı yaşayan tüketiciler ve onların zararlarının tazmininin önündeki engellerin kaldırılmasıdır. Avrupa Birliği, Yeni Direktif ile üreticinin kusursuz sorumluluğuna gidileceğini belirtmiştir. Bu düzenleme gereği, kusurlu üründen kaynaklı olarak herhangi bir nedenle zarar gören tüketicilerin, üründeki kusur ve meydana gelen zarar arasında nedensellik bağı bulunması halinde üreticilerin kusurunu kanıtlamak gibi bir yükümlülüğü bulunmamaktadır. Ayrıca eklemek gerekir ki Yeni Direktif ile kusur tanımı da genişletilerek; bir kişinin beklemeye hakkı olduğu veya Avrupa Birliği ya da yerel mevzuatlar çerçevesinde güvenliğin sağlanmadığı durumlarda ürün kusurlu sayılmıştır.
Yeni Direktif'in en temel amaçlarından biri 1985 yılından beri uygulanmakta olan ürün sorumluluğu kurallarının günümüz yaşantısına uyarlanması ve bu doğrultuda modernize edilmesidir. 85/374/EEC sayılı Direktif'teyer alan "ürün" tanımında dijital kapsamlı ürünlerin ticaret hayatında edindiği yerden ötürü değişikliğe gidilmiş ve dijital üretim dosyaları ve yazılım kapsamlı ürünler de ürün tanımında dikkate alınmıştır. Giderek artan teknolojik gelişmeler de hasarın boyutu kapsamında bazı değişikliklere gidilmesini zorunlu kılmıştır. Bu doğrultuda tüketicilerin dava açabilmelerini de kolaylaştıran bir şekilde, hasar kapsamı genişletilerek yazılım, veri güvenliği, siber güvenlik, vb. konuları da hasar kapsamına dahil edilmiş ve sorumluluk sınırları genişletilmiştir. Yazılım ve dijital hizmet sağlayıcıları, çevrimiçi pazar yerleri ve yerine getirme hizmeti sağlayıcıları da ürün güvenliği sorumlusu kapsamına alınmıştır.
Yeni Direktif'te yapay zekâ özelinde üretilen ve geliştirilen her türlü yazılım da kapsam altına alınmıştır. Bu yazılımlar, sistemler ve piyasaya sürülen ürünler dolayısıyla ortaya çıkabilecek herhangi bir kusur sorumluluk yaratabilir. Ayrıca yalnızca piyasaya sürülme anı değil; yazılım, sistem veya piyasaya sürülen herhangi bir ürün çerçevesinde getirilen güncelleme ve yükseltmeler sonrasında ortaya çıkabilecek kusurlar da Yeni Direktif'in uygulama alanındadır.
Yeni Direktif kapsamında kusurlu ürünün türü önemli olmayıp Avrupa Birliği pazarına arz edilmesi koşulu ile bütün ürünler yeni kurallar kapsamındadır. Kusurlu ürün sebebi ile zarara uğrayan herkes, Yeni Direktif uyarınca, yerel mahkemelerde dava açarak tazminat haklarını talep edebilmektedir. Kusurlu/arızalı ürün sebebiyle sorumluluğuna gidilebilecek kişilerin tanımlanması açıkça Yeni Direktif ile yapılmıştır. Bu kapsamda ilk olarak ayıplı ürünün üreticisinin sorumluluğuna gidilecek, eğer bu kişi Avrupa Birliği'nde yerleşik değilse, üreticinin de sorumluluğu devam etmekle birlikte, Avrupa Birliği'nde yerleşik diğer kişilerin sorumluluğuna gidilecektir. Bu kişiler ithalatçılar, yetkili temsilciler veya yerine getirme hizmetisağlayıcıları olabilmektedir.
Üreticilerin/işletmelerin, kusurlu ürünlerin piyasaya sürüldüğü tarihten itibaren on yıl boyunca sorumluluğu bulunmaktadır. Sağlık hizmetleri bakımından bu süreler daha da uzayabilmektedir. Tıbbi durumlarda ise üründe gizli bir hasar bulunması durumunda sorumluluk süresi yirmi beş yıla kadar uzatılabilmektedir. Bu düzenlemelerin yanında tüketicilerin kusurlu ürün sebebiyle doğan zararlar kapsamında yerel mahkemede tazminat davası açmak için üç yıl süreleri vardır.
Sorumluluğun ispatı hususunda, Yeni Direktif kapsamında, mağdur taraf makul bir tazminat talebinde bulunursa ve bu talebin makul olduğunu yeterli olgu ve delillerle desteklerse, mahkemeler davalının ticari sırlarını ve gizli bilgilerini korumak için önlemler almak kaydıyla, davalıyı ilgili delilleri ifşa etmeye mecbur bırakabilir.
Türk Hukukunda, Yeni Direktif'e paralel olarak 7223 sayılı Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu ("Kanun") yer almaktadır. Kanun, Yeni Direktif ile paralel olarak ürün güvenliği, ürün sorumluluğu tazminatı ve imalataçı/temsilci/ithalatçı yükümlülükleri gibi hususları düzenlemektedir. Ancak Kanun, Yeni Direktif'in aksine, ürünün kusurluluğu hususunda zarar gördüğünü iddia edene ispat yükümlülüğü getirmektedir. Kanun'un "Ürün sorumluluğu tazminatı" başlıklı 6. maddesinde zarar ve nedensellik bağının, zarar gören tarafından ispatı aranmıştır. Tazminat talep hakkı bakımından ise Kanun ve Yeni Direktif benzer hükümler öngörmektedir. Kanun uyarınca zamanaşımı süresi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren üç yıl ve her halde zararın doğduğu tarihten itibaren on yıldır.
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.