- within Immigration topic(s)
Gelir Vergisi Kanunu'nun 46. Maddesine göre, Kanunun 47
ve 48 inci maddelerde yazılı şartları topluca
haiz olanların ticari kazançları basit usulde
tespit olunur.
Bu şartları sağlayan mükellefler için
ticari kazancın tespiti ve muhasebesi
kolaylaştırılmış bir usule tabi
tutulmuştur. Bunlar için, ticari kazanç bir
hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile
giderler ve satılan malların alış bedelleri
arasındaki müspet farktır. Bu fark yapılan
faaliyetle ilgili olarak Vergi Usul Kanunu hükümlerine
göre alınması ve verilmesi mecburi olan
alış ve giderler ile hasılatlara ilişkin
belgelerde yazılı tutarlara göre hesaplanır.
Kazançları bu usulde tespit edilenler, kazancın
tespiti ve Vergi Usul Kanununun defter tutma hükümleri
hariç, bildirme, vesikalar, muhafaza, ibraz, diğer
ödevler ve ceza hükümleri ile bu Kanun ve diğer
kanunlarda yer alan ikinci sınıf tüccarlar
hakkındaki hükümlere tabidirler.
Her ne kadar basit usule tabi mükellef için
kazancın tespiti kolaylaştırılmış bir
usule tabi tutulmuş olsa da yani bunlar prensip itibariyle
gelir vergisine tabi olsa da, 1.1.2021 tarihinden itibaren elde
edilen kazançlara uygulanmak üzere, 26.10.2021 R.G.
tarihli 7338 s. Kanun ile GVK'na eklenen Mükerrer 20/A
madde ile, bu Kanuna göre kazançları basit usulde
tespit olunan mükelleflerin 46 ncı maddeye göre
tespit edilen kazançları gelir vergisinden
müstesna tutulmuştur. Bu mükelleflere yapılan
ödemeler stopaja da tabi değildir. Ayrıca
KDVK'nun 17/4-a maddesi uyarınca basit usulde tespit
edilen mükellefler tarafından yapılan teslim ve
hizmetler KDV'den de müstesnadır.
Diğer yandan Kanunun 51. Maddesinde, Kanunun 47 ve 48.
Maddesindeki şartları sağlasalar bile bazı
mükelleflerin basit usulden yararlanamayacağı
belirtilmiştir. Kanunda yazılı bu mükellefler
aşağıdaki gibidir:
1. Kolektif şirket ortakları ile, komandit
şirketlerin komandite ortakları;
2. İkrazat işleriyle uğraşanlar;
3. Sarraflar ile kıymetli maden ve mücevherat alım
satımı ile uğraşanlar;
4. Bu Kanunun 94 üncü maddesinin birinci
fıkrasında sayılan kişi ve kurumlara
karşı inşaat ve onarma işini taahhüt
edenler ile bu mükelleflere karşı derece derece
taahhütte bulunanlar;
5. Sigorta prodüktörleri;
6. Her türlü ilân ve reklâm işleriyle
uğraşanlar veya bu işlere tavassut edenler;
7. Gayrimenkul ve gemi alım satımı ile
uğraşanlar;
8. Tavassut işi yapanlar (dayıbaşılar
hariç);
9. Maden işletmeleri, taş ve kireç ocakları,
kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit
harmanları işletenler;
10. Şehirlerarası yük ve yolcu
taşımacılığı yapanlar ile treyler,
çekici ve benzerlerinin sahip veya işleticileri;
(Yapısı itibariyle sürücüsünden
başka on dört ve daha aşağı oturma yeri
olan ve insan taşımaya mahsus motorlu kara
taşıtları ile yolcu taşıyanlar
hariç);
Aynı maddede Cumhurbaşkanı'na iş
grupları, sektörler, il ve ilçeler,
büyükşehir belediyeleri dahil olmak üzere il ve
ilçelerin belediye sınırları (mücavir
alanlar dahil), belediyelerin nüfusları, yöreler
itibariyle veya sabit bir işyerinde faaliyette bulunulup
bulunulmadığına göre gerçek usulde
vergilendirilmesi gerekli görülenlerin belirlenmesi
konusunda yetki verilmiştir.
Cumhurbaşkanı, 10380 sayılı Kararı ile
(RG: 9/9/2025-33012) bu yetkiye dayanarak bazı mükellef
gruplarını daha basit usul kapsamından
çıkarmıştır.
Karara göre, Büyükşehir belediyesi olan
illerde, bir önceki takvim yılının son
günü itibarıyla Türkiye İstatistik Kurumu
tarafından yayımlanmış son verilere göre
nüfusu 30.000'i geçmeyen ilçeler
hariç olmak üzere, aşağıda belirtilen
faaliyetlerde bulunan mükellefler gerçek usulde
vergilendirilirler.
a) Her türlü emtia imalatı ile
uğraşanlar,
b) Her türlü emtia alım-satımı ile
uğraşanlar (Münhasıran bir işyeri
açmaksızın gezici olarak veya pazar takibi
suretiyle perakende emtia alım-satımı ile
uğraşanlar hariç),
c) İnşaat ile ilgili her türlü işlerle
uğraşanlar,
ç) Motorlu taşıtların her türlü
bakım ve onarım işleriyle
uğraşanlar,
d) Lokanta ve benzeri hizmet işletmelerini
işletenler,
e) Eğlence ve istirahat yerlerini işletenler,
f) Şehir içi yolcu
taşımacılığı faaliyetinde
bulunanlar.
Bu Karar 1/1/2026 tarihinde yürürlüğe girecek,
yani bu tarihten sonra anılan faaliyette bulunanlar
gerçek usulde vergilendirileceklerdir. Yani bunlara
tanınan gelir vergisi istisnası son olarak 2025
kazançları için uygulanacaktır. Aynı
zamanda bu mükellefleri /1/2026 tarihinden sonra
yapacakları teslimler ve hizmet ifaları KDV ye tabi
olacaktır.
Saygılarımızla
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.