Günümüzde önemli bir başlık haline gelen ESG kavramı, çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim ilkelerini ifade etmektedir1. Sürdürülebilirlik şirketler hukukunun güncel olarak önemli konu başlıklarından biri olup özellikle de Paris Anlaşması2 gibi düzenlemeler neticesinde şirketlerin, yalnızca kârlılıkla sınırlı olmayan ve çevresel-sosyal faktörleri de içeren sorumluluklarını gündeme getirmektedir. Bu kavram yatırımcılar ve pay sahipleri açısından önemli olabilecek çevresel, sosyal ve yönetişimsel uygulamaları kapsamaktadır3. Uluslararası ve ulusal çerçevede yapılan düzenlemelerle (AB CSRD, SFDR vb.) ve uygulanan yaptırımlarla birlikte şirketlerin finansal olmayan risk ve fırsatlarını da analiz etmesi, buna uygun stratejiler geliştirmeleri zaruri hâle gelmiştir. Yalnızca finansal verilerin değil aynı zamanda şirketlerin sürdürülebilir, insan hakları ve şeffaf yönetim mekanizmaları konusunda da titiz olmalarına sebebiyet veren bu durum, Türkiye için de geçerli olup etkilerini doğurmaya devam etmektedir.
Türkiye'de henüz ESG'ye özgü, yeknesak bir mevzuat bulunmamaktadır. Ancak bu durum, konunun hukuki karşılığının olmadığı anlamına gelmemektedir. Aksine, Türk hukukunda hâlihazırda yürürlükte olan pek çok düzenleme, örneğin çevre, iş hukuku, kişisel verilerin korunması ve şirket yönetimine ilişkin hükümler, ESG ilkeleriyle örtüşecek biçimde yorumlanabilecek olup Türkiye'de çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim konusunda hukuki altyapının gelişime ve ileride gelebilecek yeni düzenlemelere açık olduğunu göstermektedir.
1. Sermaye Piyasası Kurulu'nun Rehber Niteliğindeki Düzenlemesi
Sermaye Piyasası Kurulunun, 2020 yılında yayımladığı "Sürdürülebilirlik İlkeleri Uyum Çerçevesi"4 ile, Borsa İstanbul bünyesinde işlem gören anonim şirketlerin çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim standartlarını dikkate almaları teşvik edilmektedir. Söz konusu düzenleme ile şirketlerin çevresel risklere karşı iç politikalar oluşturmaları ve performanslarını raporlamaları beklense de söz konusu düzenleme bağlayıcı olmayıp yalnızca teşvik edici özelliktedir. Bu haliyle bile bir rehber niteliği görebilecek düzenleme ileride ESG konusunda atılabilecek adımlar için önemli konumdadır.
2. Türk Ticaret Kanunu Kapsamında ESG Yorumları
Türk Ticaret Kanunu'nda5 düzenlenmiş çeşitli hükümlerin çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim ile örtüştüğünü görmek mümkün olup bu hükümlere örnek vermek gerekirse;
- m. 369 uyarınca düzenlenmiş "özen ve bağlılık" yükümlülüğü, yöneticilerin ekonomik faydanın yanında çevresel ve sosyal etkileri de dikkate alarak karar alma sorumluluğu bulunduğu şeklinde yorumlanabilir.
- m. 516 ve m. 397 vd. kapsamında yer alan finansal raporlama ve denetim hükümleri, ESG bilgileri de dahil olmak üzere şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkelerine dayanak oluşturabilir.
- m. 408, 371, 375 hükümleri ise genel kurul ve yönetim kurulu yetkileri kapsamında, ESG stratejilerinin belirlenmesi, iç politika belgelerinin oluşturulması ve sürdürülebilirlik hedeflerinin gözetilmesi mümkündür.
3. Çevre Mevzuatı ve ESG'nin "Çevresel" Boyutu
Çevre hukuku açısından ise mevzuatta halihazırda yer alan Çevre Kanunu6, İklim Kanunu 7ve Sera Gazı Emisyonlarının Takibi Hakkındaki Yönetmelik8 gibi ilgili ikincil düzenlemeler de amaçları doğrultusunda şirketlerin karar alırken dikkat etmeleri gereken ve ileride uygulanabilecek ESG politikalarına dayanak oluşturabilecek niteliktedir. Özellikle enerji, sanayi ve inşaat şirketlerinin bu düzenlemeler doğrultusunda ortaya çıkan sorumlulukları;
- karbon ayak izinin takibi,
- emisyon bildirimleri
- çevresel etki değerlendirme süreçleri
Doğrudan ESG düzenlemeleri ile gelen yükümlülükler olmasa da şirketleri bu yönde adımlar atmaya itmeleriyle bu konuda bir dayanak oluşturmakla birlikte ileride atılabilecek adımlar için bir temel niteliği taşımaktadır.
4. Kişisel Verilerin Korunması ve Kurumsal Yönetişim Unsurları
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu9'nun ESG'nin çatısı altında bulunan ilkelerle ilişkisi yadsınamaz bir öneme sahiptir. "Yönetişim" dalı kapsamında incelenebilecek temel düzenlemelerden biri niteliğindeki KVKK düzenlemeleri ile veri sorumluluğu, şeffaflık ve denetim açısından veri güvenliği süreçlerinin yapılandırılması, ESG uyum stratejilerinde de kritik rol oynamaktadır.
5. İş Hukuku ve Sosyal Sorumluluk Alanı
Çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişimin "sosyal" kısmına ise İş Kanunu10 çerçevesinde dayanak bulmak mümkündür. Söz konusu hükümler özellikle de işverenlerin çalışanlara karşı yükümlülükleri çatısında düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler, bir şirketin karar alma ve iç politikalarını üretme süreçlerinde dikkat edilmesi gereken bir husus olmasıyla birlikte aynı zamanda ESG uyum stratejilerinin belirlenmesinde önemli bir rehber olabilir.
Sonuç ve Değerlendirme
Türkiye'de henüz çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim alanında yeknesak bir düzenleme bulunmasa da halihazırda kanun koyucu tarafından düzenlenmiş kanunlar ve yönetmeliklerin içerdiği hükümler, ileride düzenlenebilecek yeni yönetmelikler için temel, şirketlerin bu konuda atabilecekleri adımlar ve oluşturabilecekleri iç politikalar için ise dayanak niteliğindedir.
Footnotes
2. United Nations, Paris Agreement, 2015.
3. Corporate Finance Institute (CFI), Kyle Peterdy, ESG (Environmental, Social, & Governance).
4. SPK, Sürdürülebilirlik İlkeleri Uyum Çerçevesi, 2020.
5. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu.
8. Sera Gazı Emisyonlarının Takibi Hakkında Yönetmelik.
9. 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu.
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.