ARTICLE
8 October 2025

İş Sözleşmelerinde Ücretin Döviz Cinsinden Belirlenmesi: Hukuki Çerçeve Ve Güncel Gelişmeler Işığında Değerlendirme

E
Egemenoglu

Contributor

Egemenoglu is one of the largest full-service law firms in Turkey, advising market-leading clients since 1968. Egemenoğlu who is proud to hold many national and international clients from different sectors, is appreciated by both his clients and the Turkish legal market with his fast, practical, rigorous and solution-oriented work in a wide range of fields of expertise. Egemenoğlu has been considered worthy of various rankings by the world’s most leading and esteemed rating institutions and legal guides. We have been ranked as Recognized in “Project and Finance” and “Mergers and Acquisitions” areas by IFLR 1000. We also take place among the top- tier law firms of Turkey at the rankings of Legal 500, at which world’s best law firms are regarded, in “Employment Law” and “Real Estate / Construction” areas. Also our firm is regarded as significant by Chambers& Partners in “Employment Law” area as well.
İş sözleşmeleri kapsamında ücretin hangi para birimiyle kararlaştırılabileceği hem işveren hem de işçi bakımından doğrudan hukuki sonuçlar doğuran bir meseledir.
Turkey Employment and HR
Beril Kuldemir’s articles from Egemenoglu are most popular:
  • within Employment and HR topic(s)
  • with readers working within the Transport industries
Egemenoglu are most popular:
  • within Employment and HR, Food, Drugs, Healthcare, Life Sciences and Transport topic(s)

I. Giriş:

İş sözleşmeleri kapsamında ücretin hangi para birimiyle kararlaştırılabileceği hem işveren hem de işçi bakımından doğrudan hukuki sonuçlar doğuran bir meseledir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32. maddesinin ikinci fıkrasında, ücretin, primin, ikramiyenin ve bu nitelikteki her çeşit istihkakın kural olarak Türk lirası ile ödeneceği belirtilmiştir. Bununla birlikte, yabancı para üzerinden kararlaştırılmış bir ücretin ödeme günündeki rayiç kur üzerinden Türk lirası olarak ödenebilmesi mümkündür.1

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 99. maddesi de benzer şekilde, konusu para olan borçların ülke parasıyla ödeneceğini düzenlemekte; ancak aynen veya bu anlama gelen ifade yoksa, ücretin ödeme günündeki rayiç üzerinden Türk parasıyla ödeneceğini öngörmüştür.2 Bu hükümler ışığında, iş sözleşmelerinde ücretin döviz cinsinden belirlenmesi esasen hukuken mümkündür. Ancak bu serbesti, 2018 yılında getirilen düzenlemelerle önemli ölçüde sınırlandırılmıştır.

II. 32 Sayılı Karar ve 2018 Tarihli Sınırlama

13 Eylül 2018 tarihli ve 30534 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 85 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar'a eklemeler yapılmıştır.3 Yapılan değişiklikle birlikte, Türkiye'de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde döviz veya dövize endeksli ödeme yükümlülüğü kararlaştırılması yasaklanmıştır.

32 sayılı Kararın "Döviz" başlıklı 4 üncü maddesine eklenen g bendi; "Türkiye'de yerleşik kişilerin, Bakanlıkça belirlenen haller dışında, kendi aralarındaki menkul ve gayrimenkul alım satım, taşıt ve finansal kiralama dâhil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamaz."

Bu yasağın kapsamı yalnızca yeni akdedilecek sözleşmeleri değil, daha önce yürürlüğe girmiş olan mevcut sözleşmeleri de içine almış; ilgili sözleşmelerin otuz gün içinde Türk lirası cinsinden yeniden düzenlenmesi öngörülmüştür. Yetkili merci olarak Hazine ve Maliye Bakanlığı belirlenmiş ve istisna durumları belirleme yetkisi bu kuruma verilmiştir.

32 sayılı Karara eklenen Geçici Madde 8 inci maddesi, "Bu Kararın 4 üncü maddesinin (g) bendinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde, söz konusu bentte belirtilen ve daha önce akdedilmiş yürürlükteki sözleşmelerdeki döviz cinsinden kararlaştırılmış bulunan bedeller, Bakanlıkça belirlenen haller dışında; Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenir."

Kararda herhangi bir istisna öngörülmeden, iş sözleşmesinden doğan tüm ödeme yükümlülüklerinin yabancı para veya yabancı paraya endeksli olarak kararlaştırılması yasaklanmıştır. Bu nedenle, yasağın geçerli olduğu iş sözleşmelerinde yalnızca temel ücret değil, ücretin eki niteliğinde olan tüm ödemeler de dövizle belirlenemez.

Bu kapsamda, işçiye ödenecek olan temel ücretin yanı sıra fazla mesai ücretleri, yıllık izin alacakları, prim ve ikramiye ödemeleri, avanslar, aile, çocuk veya eğitim yardımları ile yakacak, ulaşım ve yemek giderlerine ilişkin ödemelerin tamamı bu yasak dahilindedir. Aynı şekilde, iş sözleşmesine dayanan cezai şartlar, ölüm halinde ödenecek tazminatlar, rekabet yasağına karşılık öngörülen edimler ve ikale sözleşmeleri kapsamında kararlaştırılan bedeller de dövizle belirlenemez.

Ancak bu kuralın istisnası olarak, işverenin görevi gereği yurtdışına gönderdiği işçisine yapacağı döviz cinsinden avans ödemeleri mümkündür. Zira bu tür ödemeler, işçiye sağlanan ücret veya sosyal yardım olarak değil, işçinin yurtdışında yapması gereken zorunlu harcamaları karşılamaya yönelik gider karşılığı olarak değerlendirilir. Dolayısıyla, seyahat kapsamında ortaya çıkacak yemek, ulaşım, şehir vergisi gibi dövizle yapılması zorunlu harcamaların döviz cinsinden karşılanması yasal engel teşkil etmez.

Ayrıca, düzenleme yalnızca işverenin ödeme yükümlülükleriyle sınırlı olmayıp, işçinin sözleşmeden kaynaklı ödeme borçlarını da kapsamaktadır. Örneğin, işçinin iş sözleşmesini haklı bir sebep olmaksızın süresinden önce sona erdirmesi durumunda sözleşmede öngörülmüş olan cezai şart, yabancı para ile belirlenemez. Aynı şekilde, rekabet yasağının ihlali nedeniyle kararlaştırılmış ceza ya da işçinin belirli koşullarda ödemekle yükümlü olduğu eğitim giderleri de bu yasağın kapsamına girer.

Gerek iş sözleşmesi gerek Karar kapsamındaki diğer sözleşmeler açısından Karar ile yasaklanan husus, sözleşme bedeli ve sözleşmeden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaktır.4 Ancak iş sözleşmesinin taraflarından birinin Türkiye'de yerleşik olmaması durumunda sözleşme bedeli yabancı para üzerinden kararlaştırılabilecektir. Türkiye'de yerleşik olmayanlar için konuyla ilgili bir yasak bulunmamaktadır.

III. Dövizle Ücret Belirlenebilecek Haller

2018-32/52 sayılı Tebliğ5 kapsamında, aşağıda belirtilen istisnai durumlarda iş sözleşmelerinde döviz cinsinden ya da dövize endeksli ücret belirlenmesine izin verilmektedir:

  1. Türkiye'de yerleşik kişiler tarafından yurt dışında ifa edilmek üzere yapılan iş sözleşmeleri,
  2. Gemi adamlarının taraf olduğu iş sözleşmeleri,
  3. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan Türkiye'de yerleşik kişilerin taraf olduğu iş sözleşmeleri,
  4. Kamu kurum ve kuruluşlarının veya Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'na ait şirketlerin taraf olduğu iş sözleşmeleri,
  5. Dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye'de bulunan şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu doğrudan veya dolaylı olarak %50 ve üzerinde pay sahipliklerinin veya ortak kontrol ve/veya kontrolüne sahip bulunduğu şirketlerin işveren olarak taraf olduğu iş sözleşmeleri,
  6. Serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerin işveren olarak taraf olduğu iş sözleşmeleri.

Bu sınırlı sayıdaki istisnalar dışında kalan tüm iş sözleşmelerinde ücretin yalnızca Türk lirası üzerinden belirlenmesi ve ödenmesi gerekmektedir.

IV. 2025 Yılı Değişikliği: Menkul Satış Sözleşmeleri ve İş Sözleşmeleri Bakımından Durum

06 Mart 2025 tarihli ve 32833 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 2025-32/72 sayılı Tebliğ6 ile Türkiye'de yerleşik kişiler arasında yapılan taşıt satış sözleşmeleri hariç olmak üzere menkul satış sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden doğan ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi mümkün hale getirilmiştir.

Ancak, söz konusu değişiklik yalnızca menkul satış sözleşmeleri ile sınırlıdır. Tebliğde iş sözleşmelerine ilişkin herhangi bir düzenleme yapılmamış, mevcut yasak ve istisna hükümleri aynen muhafaza edilmiştir. Dolayısıyla, iş sözleşmeleri bakımından 2018 yılında yürürlüğe giren döviz yasağı geçerliliğini sürdürmektedir.

Ancak düzenlemenin yürürlüğe girmesinden bu yana uygulamada bazı önemli zorluklarla karşılaşılmaktadır. Özellikle ihracata dayalı çalışan ya da yabancı ortaklı şirketlerde görev yapan işverenler, iş gücünü dövizle ücret talep eden nitelikli çalışanlar arasında korumakta zorlanmaktadır. Yabancı dil bilen ve uluslararası piyasada iş yapabilen çalışanlar, gelirlerinin dövizle uyumlu olmasını istemekte, ancak mevzuat bu beklentinin karşılanmasına engel teşkil etmektedir.

Ayrıca, şirketlerin ortaklık yapısında yabancı ortaklar yer alsa dahi, %50'nin altında paya sahip olmaları nedeniyle dövizle ödeme yapmaları mümkün olmamakta, bu durum da işveren tarafında beklentiyle hukuki sınır arasındaki farkın yönetilmesini güçleştirmektedir. Benzer şekilde, yabancı para cinsinden gelir elde edilen projelerde, dövizle ödeme yapılmayan yerli çalışanlar ile proje bütçesinin uyumsuzluğu bordro yönetimini zorlaştırmakta, bazen bordro dışı yöntemlerin tercih edilmesi riskine de neden olabilmektedir.

Uygulamada karşılaşılan bu tür sorunlar, mevzuatın daha esnek ve sektörel ihtiyaçlara göre uyarlanabilir hale getirilmesini gündeme getirmekte; özellikle ihracatçı ve teknoloji odaklı sektörlerde faaliyet gösteren işverenler tarafından istisna rejiminin genişletilmesi talep edilmektedir.

V. Sonuç

İş sözleşmelerinde ücretin döviz cinsinden kararlaştırılması, 4857 sayılı İş Kanunu ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uyarınca prensip olarak mümkün olsa da, 13 Eylül 2018 tarihinde yürürlüğe giren düzenlemelerle bu serbesti önemli ölçüde sınırlandırılmıştır. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan 2018-32/52 sayılı Tebliğ ile yalnızca belirli ve açık şekilde sayılan istisna hallerinde dövizle ücret belirlenmesine izin verilmiş, bu istisnalar dışında kalan tüm iş sözleşmelerinde ücretin Türk Lirası üzerinden kararlaştırılması zorunlu hale getirilmiştir.

06 Mart 2025 tarihinde yürürlüğe giren 2025-32/72 sayılı Tebliğ ise, menkul satış sözleşmelerine ilişkin dövizle ödeme yasağında kısmi bir esneklik getirmiştir. Ancak bu değişiklik, yalnızca ticari mahiyetteki menkul satış sözleşmelerine yönelik olup iş ve hizmet sözleşmeleri açısından herhangi bir genişletici düzenleme içermemektedir. Bu nedenle, uygulamada işverenlerin döviz cinsinden ücret ödemesi yapabilmesi, yalnızca Tebliğ'de açıkça belirtilen sınırlı istisna halleri ile sınırlı kalmaya devam etmektedir.

Footnotes

1. 4857 sayılı İş Kanunu m. 32/2.

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 99.

3. 13.09.2018 tarihli ve 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı; 32 Sayılı Karar m. 4/g.

4. Özkaraca, Ercüment, "Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın İş Sözleşmelerinde Uygulama Alanı", MÜHF-HAD, C.25, S.1, s. 195-199.

5. Hazine ve Maliye Bakanlığı, 2018-32/52 sayılı Tebliğ, Resmî Gazete Tarihi: 16.11.2018.

6. Hazine ve Maliye Bakanlığı, 2025-32/72 sayılı Tebliğ, Resmî Gazete Tarihi: 06.03.2025.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More