- within Media, Telecoms, IT and Entertainment topic(s)
- in Turkey
- within Media, Telecoms, IT, Entertainment, Insolvency/Bankruptcy/Re-Structuring, Food, Drugs, Healthcare and Life Sciences topic(s)
- with readers working within the Banking & Credit industries
Kamuoyu'nda "11. Yargı Paketi" olarak bilinen 28. dönem 4. yasama yılına ait 2/3393 esas numaralı kanun teklifi1 ("Teklif") TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Teklifin değişiklik öngördüğü kanunlardan biri de 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun2 ("Kanun"). Teklif, Anayasa Mahkemesi'nin ("AYM") 11/10/2023 tarihli E:2020/76 K:2023/172 sayılı kararıyla3 ("Karar") iptal edilen hükümler ve gerekçeleri çerçevesinde düzenleme ihtiyacını esas alıyor.
1) Tanımlar: İçeriğin
Çıkarılması & Uyarı
Yöntemi
İçeriğin
çıkarılması, tedbirin
uygulanması halinde söz konusu içeriklerin,
gerektiği durumda geri döndürülebilmesini
teminen, "sunuculardan veya barındırılan
içerikten çıkarılması" yerine
artık yalnızca "içeriğin internet
ortamından çıkarılması şeklinde
tanımlanıyor.
Uyarı yöntemi bakımından ise, kapsam hakların ihlal edildiğinin düşünüldüğü durumlarla sınırlanıyor, böylelikle AYM kararlarında yer verilen "ilk bakışta ihlal (prima facie)" doktrinine uygun bir düzenleme hedefleniyor. Ayrıca artık bu bildirimi yalnızca haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişiler değil, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ("Kurum") da yapabilecek.
2) Kurum Başkanı'nın Re'sen
Alacağı Tedbirler
Kanun'un 8. Maddesinin ilk fıkrasında yer alan
suçlar bakımından Kurum
Başkanı'nın içeriğin
çıkarılmasına ek olan ve AYM Kararı ile
iptal edilen "erişimin engellenmesi" yetkisi yeniden
getiriliyor.
3) Kişilik Haklarının İhlal
Edilmesi
Karar ile iptal edilen ve Teklif ile yeniden
düzenlenen 9. Madde uyarınca kişilik
haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişiler,
içeriğin çıkarılması ve/veya
erişimin engellenmesi talebiyle doğrudan sulh ceza
hakimliğine başvurabilecek. Hakim,
ayrıntılı bir incelemeye gerek olmaksızın
ihlalin ilk bakışta anlaşılabildiği
hallerde 24 saat içinde bu hususta karar verecek. İlk
bakışta ihlalin tespit edilemediği hallerde ise
başvuru reddedilecek. Bu doğrultuda genel
hükümler yoluyla iddia edilen hak ihlalinin giderilmesi
için diğer hukuki yolların kullanılması
gerekecek.
Kişilik hakkı ihlalinin ayrıntılı bir
incelemeye gerek duyulmaksızın tespit edilebildiği
durumlarda, şayet başvurucunın talep etmesi halinde,
başvuranın adının ihlale konu internet
siteleriyle ilişkilendirilmemesini teminen, kararda bildirim
yapılacak arama motorlarına da yer verilecek.
Dolayısıyla böylelikle "unutulma
hakkı" veya arama sonuçlarından
çıkarılma gibi taleplerle de ortak bir zemin arz
eden "de-indexing" normatif bir dayanağa
kavuşmuş olacak.
Sulh ceza hakiminin vereceği içeriğin
çıkarılması ve/veya engellenmesi
kararları, hak ihlaline sebebiyet veren yayınla
sınırlı olacak. Bu bağlamda, URL adresi
belirtilerek ihlalin engellenemeyeceğine yönelik bir
kanaat oluşması ya da kararın uygulanmaması
halinde gerekçesi açıkça belirtilmek
suretiyle ilgili internet sitesinde yapılan yayının
tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar
verilmesi mümkün olacak.
Sulh ceza hakimi tarafından verilen karar, erişim
sağlayıcılar ile ilgili içerik ve yer
sağlayıcılara bildirilmek üzere Erişim
Sağlayıcıları Birliği'ne
("Birlik") gönderilecek. Bildirim
üzerine, kararın en geç 24 saat içinde
yerine getirilmesi gerekecek.
Kişilik hakkı ihlal edilen kişi, sulh ceza hakimi
tarafından verilen karardaki internet sitesi/sitelerindeki
yayının başka adreslerde de yayınlanması
durumunda tekrar sulh ceza hakimliğine başvurmaya gerek
olmaksızın doğrudan Birliğe müracaat etmek
suretiyle ilgili sulh ceza hakimliği kararının
uygulanmasını talep edebilecek. Ancak bu yöntem,
tüm internet sitesini kapsayan sulh ceza hakimliği
erişim engeli kararlarında uygulama alanı
bulmayacak.
Sulh ceza hakimliği kararına itiraz mümkün olacak, ancak verilen kararların gereğini yerine getirmeyen erişim sağlayıcılar ile ilgili içerik ve yer sağlayıcının sorumluları için 1000 günden 5000 güne kadar adli para cezası öngörülüyor. Karar ile iptal edilen maddedeki ceza sınırlarının Teklif'te artırıldığı görülüyor.
4) Yurt Dışı Kaynaklı Sosyal Ağ
Sağlayıcılar için Bant
Daraltma
Kanun Teklifi, Türkiye'den günlük erişimi
on milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı
sosyal ağ sağlayıcıların, verilen
içeriğin çıkarılması
kararının gereğini yerine getirmemesi durumunu
ayrıca kademeli bir biçimde düzenliyor.
Buna göre, böyle bir durumda, ilgili kişi tarafından yapılacak müracaat üzerine, Birlik sosyal ağ sağlayıcısına yeniden bildirimde bulunacak. Bildirime rağmen 24 saat içerisinde kararın gereğinin yerine getirilmemesi durumunda ilgili kişi, sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin %50 oranında daraltılması için kararı uygulanmayan sulh ceza hakimliğine başvurabilecek.
Başvurunun kabulu ve uygulanmaya başlamasından itibaren 30 gün içerisinde içeriğin çıkarılmaması halinde, bu sefer ilgili kişi bant genişliğinde %90'a kadar daraltma yapılması için sulh ceza hakimliğine başvurabilecek. Hakim, vereceği kararda %50-%90 arasında bir oranı, sunulan hizmetin de niteliğini göz önünde bulundurarak, takdir edecek. İçeriğin çıkarılması kararının yerine getirilmesi halinde bant genişliğinin daraltılmasına ilişkin karar kaldırılacak.
Footnotes
2 https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.5651.pdf
3 AYM, E: 2020/76, K:2023/172, 11.10.2023 (RG: 10.01.2024, 32425), https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2024/01/20240110-3.pdf
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.